Baroların seçim sisteminde yapılacak değişiklik ve 'çoklu baro' tartışmaları üzerine Ankara'ya yürüyen baro başkanları, karşılaştıkları polis bariyerini ise yaklaşık 30 saat süren kararlı direnişleri ile aşmayı başardılar.
Baro başkanları, 27 saatin ardından klendilerini ziyarete gelen TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'na 'gölge etme yeter' diyerek sırtlaını döndüler.
Fatih Altaylı ise bugünkü yazısında, baroların tepki gösterdiği ve Adalet Bakanı'nın bile görmediği baroları bölecek yasa tasarısının arkasında Metin Feyzioğlu'nun olduğu iddiasına yer verdi.
Altaylı'nın 'çoklu baro' sistemin yanlışıklarına da dikkat çektiği yazısı şöyle:
Barolar siyaset yapmasın ama parti mi olsun!
Baro kelimesinin kökenini bilir misiniz ya da hiç merak ettiniz mi?
Fransızcadan gelir.
Aslında “çubuk” demektir.
Halkın ve halkı yönetici zümreye karşı savunan avukatları “Hakimlerden” ayıran engele denir.
Daha sonra avukatların meslek örgütü haline gelmiştir ama asla ve asla başka mesleklerin örgütü olan “Oda” kavramı ile karıştırılmamalıdır.
Şimdi Türkiye’deki barolarla ilgili yeni bir yasa getirilmek isteniyor.
Adalet Bakanı’nın bile görmediği, haberi olmayan bir yasa, TBMM’ye yollanıyor.
Türkiye’deki barolara yeni bir “hiza” vermeyi amaçladığı aşikar olan bir yasa.
Büyük kentlerin çok avukatlı barolarını seçim yoluyla kontrol altına alamayan siyaset, şimdi bu baroları bölerek kontrol altına almayı amaçlıyor.
Henüz kimsenin net olarak görmediği yasada 2 bin avukatın bir araya gelerek bir baro kurabileceği gibi garip bir fikir yer alıyor.
Mesela 48 bin avukatın kayıtlı olduğu İstanbul Barosu 24 ayrı baroya bölünebilir.
Seçime girdin kazanamadın.
Hemen yeni bir Baro kur.
Bir süre sonra her siyasi görüşün, her güç veya baskı grubunun kendi barosu olur.
AK Partili avukatların barosu, sosyal demokrat avukatların barosu, milliyetçi avukatların barosu, muhafazakar avukatların barosu, böl bölebildiğin kadar.
Her partiye bir baro.
Haliyle bir süre sonra iktidar partilerinin baroları güç kazanır.
Davalar o baro mensuplarına gider, o baronun üyeleri neredeyse mahkemelerin sicil amiri haline gelirler.
Sonra iktidar değişir, güç dengeleri değişir, güçlü baro değişir.
Parayla değil sırayla olur anlayacağınız.
Altta kalan bağırır.
Siyaset baroların içine öyle bir sirayet eder ki, çekseniz çıkaramazsınız.
Anlayacağınız Türkiye sanki az bölünmüş gibi, bir de şimdi baroları bölecekler.
İddia o ki, bu işin arkasında Metin Feyzioğlu var.
Üç büyük kentin barolarının desteğini kaybettiği için bu düzenlemede onun aklının olduğu söyleniyor.
Öyle mi, değil mi bilemem.
Ama zaten yeterince sorunu olan Türk yargı sistemine yeni sorunlar getirmekten başka bir işe yaramaz böyle bir yasa.
Ve Türk yargısının onca sorunu varken, onlara değil de buraya odaklanmak.
O da ayrı bir garabet.
İşte Bülent Arınç Erdoğan Arasındaki Konuşma!3598 izlenme
Melih Gökçek, 'Burnunu kırmışlar, nasıl üzüldüm' diye hedef aldı: Özel'den zehir zemberek açıklama112 izlenme
Erdoğan'ın haberi var mı? Yiğit Bulut'un başını ağrıtacak alışveriş!4461 izlenme
'Sakalımı kesmediğim için İBB'den kovuldum' demişti! Gerçek bambaşka çıktı9817 izlenme
21 yıllık polis İsmail Zeyrek'in intihar etmesi hakkında yeni detaylar ortaya çıktı1898 izlenme
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında suç duyurusu96 izlenme
Uğur Dündar'dan Fahrettin Koca'yı köşeye sıkıştıracak aşı sorusu2379 izlenme
Tehdit edilen Seçil öğretmene Türkiye’den büyük destek!6837 izlenme